The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/JASSS7225 Number: 63 , p. 243-254, Winter II 2017 Yayın Süreci / Publication Process Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date - Yayınlanma Tarihi / The Published Date 02.08.2017 25.12.2017 GÖRSEL SANATLARDA AVANGARD VE KİÇ OLGUSU AVANT-GARDE AND KITSCH PHENOMENON IN VISUAL ARTS Yrd. Doç. Dr. Gökçen Şahmaran Can ORCID ID: https://orcid.org/0000-0001-9435-6697 Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü Öz Fransızca askeri bir terim olup öncü birlik sözcüğünden gelen avangard, başta Fransızca olmak üzere hemen hemen her dilde kültür, sanat ve politika ile bağlantılı, deneysel, yenilikçi işler veya kişiler olarak tanımlanmaktadır. Kültür, sanat gerçeklik ta- nımları içinde kabul gören kural olarak benimsenmiş ilkeleri sarsıp sınırlarını değiştir- meyi amaç edinir. Bu ilkeler sosyal reformlardan estetik deneyimlerin değişimine kadar çeşitlilik gösterebilir. İlk ortaya çıkışı Romantizm ve Sanayi Devrimi ile başlayan, ticarileştirme, ba- yağılaştırma, ucuzlatma ve estetik uygunsuzluk gibi kavramlarla tanımlanan kiç formlar kitlesel olarak üretilip dağıtılma imkanı bulur. Zenginleşen orta sınıf kendi tercihleri doğrultusunda edebiyat, müzik, resim gibi çeşitli ürünleri sipariş ederek talepte bulu- nur. Bu yapılanma da sanatın satılmak için yapılmasına, ticarileşmesine neden olur. Mo- dernistlerce kiç, bilinçli olarak kültür endüstrisinin ideolojisi doğrultusunda kar etmek amacıyla üretime sunulur. Modernist sanat yaratıcılığa, biricikliğe, eşsizliğe dayanan ya- şamdan ayrı, kurmaca ve özerk bir evrensel estetik kurma amacındaydı. Bu anlayış dı- şındaki girişimleri reddedip kiç olarak tanımladılar. Kulka, kiçi sanat olmayan farklı bir estetik grupta tanımlar ve tanım için net bir formül önerir. 1950-1960'lı yıllarda başladığı düşünülen postmodern dönüşüm, Modernizmin tüm değerlerine saldırarak ona sırt çe- virir. Başlarda Modernizmin kötü, tehlikeli, zararlı saydığı tüm formlar, özellikle popü- ler kültür geniş bir kabul görüyordu. İlk kırılma noktası, Pop-art'ın kiç olarak kabul gö- ren ticari kültürü sanata dahil etme girişimiydi. Son aşamada ise Modernizm, kiçi red- derken, postmodernizm ona kucak açtı ve sanatın sınırlarını kiçi de içine dahil ederek genişletti. Anahtar Kelimeler: Modernizm, Postmodernizm, Avangard, Kiç Abstract Avant-garde is a French military term referring to advance guard. Meaning in- novative or experimental works or people in connection with the culture, art and policy terms in French or in other languages, avant-garde aims to modify the recognized norms https://orcid.org/0000-0001-9435-6697 244 Gökçen Şahmaran Can within the art, culture, and reality definitions. These norms may vary from social reform to change of aesthetical experiences. First emergence of the kitsch forms described with cheapening, desublimation, commercialization, aesthetical inappropriateness, goes back to Romanticism and Indus- trial revolution. Together with the Industrial revolution kitsch forms find a chance to be produced and distributed in mass, and the flourishing middle class requests different types of products (painting, literature, music) by order based on their own preferences. And this causes art to be commercialized and produced for sale. According to modern- ists, kitsch is produced intentionally for profit in line with the ideology of the culture in- dustry. Modernism was aiming to establish an autonomous art, a fictional and universal aesthetics based on creativeness and uniqueness irrespective of life. They discredited the initiatives other than this and defined those as kitsch. Kulka defines the kitsch as a dif- ferent aesthetic category, which is not art, and provides a clear formula for the defini- tion. Postmodern transformation considered to have started in 1950-60s, has attacked all values of Modernism. All forms accepted as bad by Modernism, particularly popular culture, used to have a broad recognition. The first fraction was the initiative of pop-art to include the commercial culture recognized as kitsch in art. While Modernism rejected kitsch, post-modernism embraced it and widened the borders to the extent of the kitsch. Keywords: Modernism, Post-modernism, Avant-garde, Kitsch Giriş Fransızca askeri bir terim olan ve ön- cü birlik sözcüğünden gelen Avangard, (Avant-garde), öncülük eden kimse, düşünce ya da sanat akımları için kullanılır. Bu sözcük, hemen hemen her dilde kültür, politika ve sanatla bağıntılı olarak, yenilikçi, deneysel veya kişiler anlamında kullanılmaktadır. Avangard sanat, kültür, gerçeklik tanımları içindeki genel kabul görmüş ilkeleri sarsıp sınırlarını değiştirmeyi amaçlar. Bu ilkeler, sosyo-kültürel reformlardan estetik deneyim- lerin değişimine kadar geniş bir yelpazeye yayılmaktadır. Clement Greenberg'e göre, Batılı bur- juva toplumu şimdiye kadar duyulmamış avangard (öncü) kültür diye birşey üretmiştir. Bunu, tarihsel bir eleştiri diyebileceğimiz yeni bir tür toplum eleştirisi, yüksek bir tarih bilin- ci yaratmıştır (Yılmaz, 2004: 246). Bu tanımlar çerçevesinde, Avangard'ın ne olduğunun tam olarak anlaşılması için, tarihsel süreç içinde ne anlama geldiğine ve nasıl geliştiğine bakılma- lıdır. Sanat tarihindeki estetik gruplar ara- sında, değillemeye hizmet eden bir sınıflama kurmak adına en kapsamlı açılımı gerçekleş- tirmiş olan kiç kavramının kökeni ise, 1860 yılında Münih sanat piyasasında kolaylıkla pazarlanabilen ucuz resim ve eskizlere da- yanmaktadır. Olayın sosyo-kültürel ve sosyo- lojik tarafına yoğuşan yazarlar, kiçin üretim ve tüketim için gerekli olan şartlarının mo- dernizm öncesine kadar var olmadığını vur- gulamaktadır. Köylü nüfusun kentlere göç etmesiyle orta sınıfın ortaya çıkışı, işçi sınıfları arasında okur yazarlık seviyesinin artması, halk sanatı ve halk kültürünün birbirinden ayrılması, insanların boş vakitlerinin daha fazla olması ve teknolojik ilerlemenin seyri kiçe zemin hazırlamıştır. Kiçin ortaya çıkışıy- la modernizmin aynı zamanda oluştuğunu düşünen Clement Greenberg, kiçi endüstri devriminin bir eseri olduğunu iddia etmekte- dir (Kulka, 2014: 26). Orijini Alman çıkışlı olmakla birlikte, İngilizce ile diğer dillere geçiş yapan "kiç" kavramının, estetik olarak başarısız olanı ifa- de eden estetik bir kategori olarak sanat eleş- tirisinde herkesçe tanınması, 1930 yılında Clement Greenberg, Theodor Adorno, Her- mann Broch gibi teorisyenlerin bu kavramı avangartın karşısında konumlandırmaları yüzünden ortaya konmuştur. Dönemin geçer- li durumunda "kiç" yer yer kitle kültürüne yönelik eleştiriler bağlamında, "kapitalist yabancılaştırma" ve "kültür endüstrisi" kav- ramlarıyla birlikte, asıl görevi karşı gelmek Görsel Sanatlarda Avangard ve Kiç Olgusu 245 olarak görülen sanatın karşısına yerleştirilir- ken; kimi zaman da estetiğe karşı bir olum- suzlama eleştirisi bağlamında, sığ bir güzelli- ğin kurulmasına hizmet eden bir kategori olarak, yaratıcı ve avangart sanatın karşısında tanımlanıyordu. 1. Peter Bürger'in Avangard Kuramı Peter Bürger'in "Avangard Kura- mı"nda Avangard, bir askerlik terimi olarak, bir ordunun bir birliğin öncü koludur. 1830- 1840'lı yılların ütopik düşünce döneminde siyaset dilinde kullanıma giriyor ve radikal dönüşümlerin bayraktarları olarak kullanılı- yor. Saint-Simon, Fourier, Louis Blanc, Marx/Engels, Proudhon, Blanqui, Tocqueville tahakküm edeceklerine inandıkları program- larını hep bu yıllarda tasarlarlar. Modernliğin fikir hayatını, insanların hayallerini kurar, tarihin menzillerini canlandırırlar. Bu teoris- yenlerin sosyalist ütopyaları, insanlığın bir sanat dünyasına ulaşacağını vaat ederler. Bu sanat dünyasına yolculuğun yine sanatın reh- berliğinde yapılması umut edilir. Bu bağlam- da sanat hem araç hem de araçtır. Avangard terimi, ilk kez ütopik düşünür sosyalist Saint- Simon'un topluluğunda, büyük toplumsal projenin gerçekleşmesinde sanata verilen öncü rolü ifade etmek üzere sirkülasyona girer. Sanat, sanatçılardan çok ondan fayda- lanmayı umut eden siyasetçiler tarafından yüceltilir, bu yüceltmeden dolayı sanat yüz- yıllık bir kült havasına bürünür. Bu tür hayal- ler, 1848 yılı Haziran ayında Paris'te yaşanan şiddetin ardından son bulur. Baştan beri sa- natçılar arasında pek ilgi uyandırmayan sos- yal sanat siyasetleri, bir sonraki devrime (1871 Paris Komünü'ne) kadar ilgi çekmez. 1848 yılında düş kırıklığı yaratan şiddetin ardın- dan sanat ve edebiyat, Baudelaire'in dile ge- tirdiği özerkleşme ihtirasına kapılır. Çağdaş ahlak, bilim ve siyaset söylemleri dışında popüler kültürden ve geleneğinden de kendi- ni yalıtır. Bunların dışında estetik değerler üzerine de anti-estetik oluşumlar geliştirirler (Artun, 2004: 10-13). Bürger kuramında avangardı, iki dö- nemde inceler: İlki, I. Dünya Savaşı ve sonrası dönemde oluşan dada, sürrealizm gibi tarih- sel avangardlar ve II. Dünya Savaşı sonrası oluşan Fluxus gibi neo-avangardlar. Özellikle bu iki dünya savaşı arasında gelişen süreçte, avangard üzerine yapılan tartışmalar da ol- dukça artmıştır. Başta Frankfurt okulu teoris- yenleri, bu avangard tartışmaların merkezin- de bulunurlar. Peter Bürger de avangardı çok yoğun olarak iki dünya savaşı arası süreçle sınırlandırmıştır; ancak sonradan oluşan avangard hareketlerin önceki avangard ruhu yakalayamadığını düşünür. Sanatın yaşam pratiğinden, siyasetten, toplumdan aşırı yalıtı- larak estetize olması sonucunda, sanatın özerkleşmesi, avangardın meydana gelmesin- de önemli bir rol üstlenir. Bu anlamda sanatla yaşamın tekrar buluşması, yakınlaşması gere- ğini ve mecburiyetini gündeme getirir. Peter Bürger'in avangard kuramında ele aldığı avangard hareketler, sanatla yaşam pratiğini buluşturmak isteyen, gelenekselleşmiş sanatın bizzat kendisine saldıran, sanatsallaşarak sanatı yok etmeye çalışan tam anti-sanat ha- reketleridir. Ancak, karşı çıktıkları ve savaş- tıkları sanatsal değerlerin içinde yine sergiler, müzeler, eleştirmenler derken amaçlarının dışında sanatsal değerler gelişir. Yani, sistem karşısında yenik düşerler. Bürger'e göre, avangard hayallerini gerçekleştirmeyi başa- ramazlar. Bürger'in kuramında avangard, sanatın kurumsallaşmasına karşı bir saldırı- dır. Kendi kendini özgürce yönetmenin, özerkleşmenin terk edilerek, sanatın yeniden yaşama sindirilmesi savaşımıdır (Artun, 2004: 21). Peter Bürger kuramında, "Avangardist Sanat Eseri" başlıklı bölümde eser kategorisi sorunsalına değinirken, artık eser kategorisine dahil edilemeyecek gösteriler, hazır-yapım nesneler için; avangardistlerin, sanatın olum- suzlanmasına, ortadan kaldırılmasına uğra- şırken eser kategorisiyle oynadıklarını ama eser kategorisini tamamen yok etmek, ortadan kaldırmak gibi bir düşüncelerinin olamayaca- 246 Gökçen Şahmaran Can ğını söyler. Avangard hareketlerin, en tepe noktasındaki oluşumlarında bile hala değil- leme yoluyla eser kategorisine göndermede bulunduklarını belirtir. Örneğin, Duchamp'ın hazır nesneleri, ancak sanat eseri kategorisine atıfta bulunarak değer kazanır. Duchamp'ın gelişigüzel seçtiği seri üretim nesnelerini im- zalayıp sanatsal sergilere göndermesindeki kışkırtıcı durum, öncelikle neyin sanat olup olmadığı konusunda bir anlayışın varlığını gerektirir. Hazır nesneleri imzalaması, eser kategorisine açık bir göndermedir. Eserin bireysel ve biricik olduğunu bir seri üretim nesnesinin üzerine atılan imza belgelemekte- dir. Böylece, sanatın doğasına dair Röne- sans'tan beri gelişmiş olan bir anlayış yani eserlerin bireysel ve biricik olduğu görüşü kışkırtıcı bir şekilde sorgulanır (Bürger, 2004: 104). Tarihsel avangard hareketlerinin, yalnız- ca geleneksellikten kopuşu değil, sanat kuru- munun tamamen ortadan kaldırılmasını amaçladıkları dikkate alınırsa, "yeni" katego- risinin bu açıdan daha da namüsait olduğu görülür. Burada "yeni" bir oluşum söz konu- sudur, ancak bu yenilik, sanat tekniklerinden ve temsil sistemindeki bir değişimden de nite- lik bakımından farklıdır (Bürger, 2004: 120- 123). Resim 1. Marchel Duchamp, Dönen Tekerlek, 1913 Modernizmin "yeni" kavramıyla olan ilişkisi bilinmektedir. Tüm sanat tarihi içinde biçimler biçimleri izler; bu anlamda yenilik birbirini izleyen akımların her biri için temel- dir. Ancak modernizmin "yeni" kavramına imtiyazlı bir düşkünlüğü vardır. Eski olanı imha etmek, yeniyi yaratmak açısından son derece üretkendir. Modernizm içindeki "Avangard" ve "Neo-Avangard" karşılaştırması kısa ve öz biçimde şu maddeler halinde verilebilir: AVANGARD *Askerlik terimi olarak siyasal dönü- şümleri anlatır * Başkaldırı * Politik ve sanatsal ilericilik * Avangardist: Lanetli, asi, serkeş, ha- yalperest, anarşist * Şok etme, şaşırtma, skandal yaratma * Özgürleştirici bir edim * Egemen olana diklenip onu bastır- mak zorunlu koşulu * Radikalizm onun enerji kaynağı Görsel Sanatlarda Avangard ve Kiç Olgusu 247 * Her tür provokasyona açık * Yaratıcı sürece dahil olmaya bir çağ- rı * Sanat aracılığıyla toplumu dönüş- türmeyi umar * Gelenekten koparak gerçekleştirilir * Reddetme zorunluluğundan kay- naklanır * Sanat sorgulanır * Her yenilik avangard değildir * Avangardist eser, anlamının yorum- lanmasına izin verecek bütünsel bir izlenim bırakmaz. * Avangardist sanatçının amacı, an- lamın reddedilmesidir. Şok yaratarak yaşama tarzının değiştirilmesi amaçlanır. Tarihsel dönüşüm açısından bakıldı- ğında: * 1848 öncesi: Topluma yönlendirilmiş başkaldırı. Courbet. * 1868: Burjuvaya, burjuva sınıfında sanatın statüsüne yönlendirilmiş başkaldırı. Varoluşları sorunlu, topluma ve ken- dilerine yabancılaşmış sanatçılar: Manet, Baudelaire. * 1920'ler: Sanatın kendisine ve ku- rumlarına başkaldırı. İki Dünya Savaşı arası yaşanan Dadacılık, Gerçeküstücülük. İkinci Dünya Savaşı ertesi Letrizm akımı. NEO-AVANGARD * Mevcut politik, kültürel, toplumsal yapının meşrulaştırılmasını sağlayan bir tavır izler. * Sanat ile sanat yönetimi birbirine ka- rışır; sanatçılar kurumların düşmanı değil sorumlularıdır * Savaştığı kurumlara yenik düşmüş- lerdir. Geriye şoke etme, şaşırtma ve skandal yaratma teknikleri kalmıştır. * Duchamp'ın pisuvarı müze ve sergi salonu kurumlarının yıkımını hedefliyordu. Happening'ler, Dadaist gösterilerin isyan değerine ulaşamamaktadır, şoke etme etkisini kaybetmişlerdir. * Ama, uyandırdığı umut ve tehdit kalıcı olmuştur (Kavrakoğlu, 2017: 1) 2. Clement Greenberg'ün "Avangard ve Kiç" Kuramı Clement Greenberg'e göre, Batı bur- juva toplumunda ortaya çıkan avangard kül- tür, tarihe ilişkin üstün toplum eleştirisinin meydana gelmesine neden olmuştur. 1850- 1860'lı yılların entelektüel kültür bilincinin bir parçası haline gelen avangard bakış açısı, sanatçılar tarafından bilinçli olmasa da içsel- leştirilmişti. Sanatta avangardın fonksiyonu "deney yapmak" değil, ideolojik kaos ve şid- detin ortasında kalmışken, kültürün gelişme- sini sağlayacak bir yol bulmak olduğu görül- dü. Halktan uzaklaşan avangard sanatçı, sa- natını sınırlayarak onun yüce ve erişilmez konumunu korumaya çabaladı. Sanat sanat içindir anlayışı ortaya çıktı. Böylece konu veya içerik kaçınılması gereken bir durum haline geldi. Avangard, salt bağımsız olanın arayışında iken "nesnel olmayan" soyut sanata ulaştı. Sanayileşmiş Batı'da yeni bir kültürel olgu olarak "kiç" ortaya çıktı (Renkli baskılar, dergi kapakları, illüstrasyonlar, reklamlar, çizgi romanlar, Tin Pan Alley Müziği, step dansı, Hollywood filmleri, ticari sanat ve ede- biyat). Kiç, Amerika ve Batı Avrupa'da şehir- leşmeye neden olan ve okur-yazarlığı yaygın- laştıran sanayi devriminin bir eseri oldu. Kiç ile toplum boş vakitlerini diledikleri gibi de- ğerlendirebiliyordu. Şehirlere yerleşen köylü- ler okuma yazma öğrendiler ama şehrin gele- nekselleşmiş kültüründen tat almalarını sağ- layacak boş vakti ve konforu temin edemedi- ler. Taşralı olan halk kendi kültürlerini yitirdi ve şehirli yeni topluluk tüketim alışkanlıkla- rına uyacak bir çeşit yeni kültür için toplum üzerinde baskı uygulamaya başladı. Avan- gard'a karşı bilgisiz, cahil, sadece bir kültürün sunabileceği eğlence için aç olan kimselere hitap eden taklit kültürdür artık "kiç". Aka- demik olan herşey kiçtir ve kiç bilgisizliği 248 Gökçen Şahmaran Can körükler. Sanayinin ilerlemesiyle toplum ye- rel sanatların ürünlerine karşı fotogravür gibi makine yapımı ürünleri, el yapımı bir ürün- den daha düşük fiyata alınabilir olanı tercih etti. Daha ucuza yeniden üretilebilen kiç, Rembrandt'tan daha çok kar getiren birşey oldu. Cahil köylüler akademik kiçin önde gelen temsilcilerinden sosyal gerçekçi ressam İlya Repin'i kendi ilkel halk sanatlarına daha yakın bulurlar. Bu resimler, dramatik doğal bir gerçekliğe sahiptirler ve bir hikaye anlatır- lar. Resimle ilgili yeterli bilgiye sahip olmayan köylüler ya da halk tarafından kolayca anlaşı- labilmektedirler. Pablo Picasso'nun realist olmayan soyut resimleri köylüler için zor anlaşılır bulunmaktadır. Bu resimleri anlaya- bilmek için sanat hakkında yeterli bilgiye sahip olmaları gerekmektedir. Taşralı halk bu nedenlerden dolayı İlya Repin'in resimlerini talep etmektedir. Kitleler biçimcilikten (for- malizm) kaçmaya ve "sosyalist realizm"e karşı hayranlık duymaya şartlandıkları için Tretya- kov'a (Moskova'nın Çağdaş Rus Sanatı Müze- si: Kiç) giderler. Kiç, demokratik hakların baskı altında tutulduğu, totaliter devletlerin kendilerini halka beğendirmelerinin ucuz yollarından biridir. Kiç ile toplumun kültür seviyesi yükselemez. Bu nedenden dolayı avangard yasak edilir. Faşist düşünceye sahip olanların ve Stalin yanlılarına göre, avangard sanatın temel sorunu aşırı eleştirel olmaları değil de aşırı saf olmalarıdır. Öyle ki, avan- gard ile etkili bir propaganda yapmak dahi zordur (Greenberg, 1939: 5). Resim 2. İlya Repin, Küçük Kız, 1892 Resim 3. Pablo Picasso, portre, 1946 Kiç'in tarif edilmesi kadar örneklendi- rilmesi de, yoğun hiyerarşileri gündeme geti- ren bir sınıflamayla, büyük çeşitlilik içinde gerçekleştiriliyordu. 1939 tarihli "Avangard ve Kiç" adlı sanat tarihinde konuyla ilgili önemli bir yere sahip olan makalesinde Gre- enberg, kiçe ait özellikleri ortaya koyarken, onu sadece orta sınıf zevksizliği değil, aynı zamanda Akademik Sanat'la de eşdeğer ko- numda görüyordu. Greenberg'e göre, 19. yüz- yıl Akademik Sanatı'ndaki geleneksel kurallar ve formüller, ayrıca sanatı kolay öğrenilebilir ve kolay ifade edilip, anlaşılabilir bir konuma indirgeyen akademik yaklaşımla kiç benzer şeylerdi. Aldığı ciddi eleştiriler üzerine belir- lediği alanı daraltmak ve geri adım atmak zorunda kalan Greenberg, makalesinde kiç'le ilgili büyük bir teorik saldırıya geçiyordu. Kiç, mekanik ve formüllere dayanan bir fenomendi; vekaleten tecrübe edilen sahte hislerdi; üsluba göre değişiklik gösteren, fakat özde hep aynı olandı. Makalesinde Pablo Picasso ile İlya Repin'i karşılaştıran Green- berg, Picasso'nun eserlerini sanat, Repin'inki- leri ise kiçe örnek olarak gösteriyordu. Mo- dernizmin önemli isimlerinden Avusturyalı Görsel Sanatlarda Avangard ve Kiç Olgusu 249 yazar Hermann Broch, Greenberg'le aynı ko- nuyu ele alan 1933 yılında yazdığı makalesin- de, aynı yaklaşımla "kiç"i yeryüzüne inmiş bir "illet" olarak tanımlamıştır (Broch, Yazın Eleş- tirisi Üzerine Makaleler, II. Paragraf). Kiçin abartılmış bir duygusallıkla iliş- ki içinde olması, onu, aklı ön planda tutan modernist düşünceden kesin bir şekilde ayı- rır. Kiçin özünde barındırdığı duygusallık, izleyene, dolaylı yollardan değil, doğrudan iletilmelidir. Duygusallığı yaratan öğeler bireysel tercihlerle belirlenen şeyler değil, evrensel olarak kabul gören şeyler olmalıdır. Duygusal diye kabul gören kavramları sorgu- lamamıza yol açan değil, onların duygusallık- larını bir kez daha anlamamızı sağlayan şey- leri kapsamalıdır Kiç (Kahraman, 2004: 239). Kısacası kiç, güzel ya da çirkin gibi bir estetik kategoridir. Estetik bir tüketilme sürecine sahiptir. Kiç, kendi özgül koşulları, öğeleri ve özellikleriyle ele alınması ve tartışılması gere- ken bir gerçekliktir. 3. Postmodernizm ve Kiç Formlarının ilk ortaya çıkışı Roman- tizm ve Sanayi Devrimi'yle görülen, bayağı- laştırma, ucuzlatma, ticarileştirme, estetik yozluk gibi kavramlarla açıklanan kiç, zengin- leşen orta sınıf tercihleri doğrultusunda kitle- sel olarak üretilip dağıtılma imkanı bulur. Orta sınıf, resim, müzik, edebiyat gibi ürünle- ri sipariş yoluyla talep eder. Bu oluşum da sanatın satılmak için yapılmasına ve ticari- leşmesine yol açar. Modernistlere göre, kiç kültür endüstrisinin istekleri doğrultusunda kar amacıyla, bilinçli olarak üretilir. Moder- nizm yaratıcılığa, biricikliğe dayanan özerk, yaşamdan ayrı, kurmaca bir evrensel estetik kurmak amacındaydı. Bunun dışındaki olu- şumları reddedip kiç olarak tanımladılar. Tomas Kulka kiçi sanat olarak kabul etmez ancak farklı bir estetik kategori olarak tanımlar ve tanım için net bir formül önerir. 1950-1960'lı yıllarda başladığı düşünülen postmodern dönüşüm, Modernizmin tüm değerlerine saldırır. Modernizmin kabul et- meyip, kötü gördüğü tüm biçimler, özellikle popüler kültür geniş bir alanda kabul görü- yordu. İlk kırılma noktası, kiç olarak kabul gören ticari kültürü, pop-art'ın sanata dahil etme girişimiydi. Modernizm, kiçi reddeder- ken, pop-art ona kucak açtı. Dolayısıyla, pop- art'ın sanat ile kiç arasındaki ayırımı gözardı ettiği ve ortadan kaldırdığı söylenebilir. Andy Warhol, Elvis Presley'in, Elizabeth Taylor'ın, Marilyn Monroe'nun, Mona Lisa'nın, Cocaco- la şişelerinin ve kağıt dolarların imgelerini, seri halde üretip, sergiledi. Bir diğer sanatçı Mel Ramos, Ingres'in Grand Odalisque'sunu, Manet'in Olympia'sını, ve Vlazquez'in Venus with Cupid eserlerini, playboy'un düzenlediği posterler gibi, vücutlarındaki bikini izleriyle ve yeni saç modelleriyle yeniden resmetti. Bu yönüyle, Mel Ramos tüketim toplumlarına ve onların değerlerine dikkat çekmek için kiç yöntemlerden yararlanır (Kulka, 2014: 150). 250 Gökçen Şahmaran Can Resim 4. Mel Ramos, Cocacola, 1965 Resim 5. Andy Warhol, Marilyn Monroe, 1965 Postmodernizmin en büyük ve en önemli hedefi, yüksek kültürle alçak kültür arasındaki ayırımı ortadan kaldırmaktı. Bu- nun temeli eklektisizme dayanan bir oluşum- du. Postmodernizm sanatın sınırlarını kiçide içine dahil edecek şekilde genişletti. Moder- nizmin, yaratıcılık, biriciklik, otantiklik kav- ramlarını parçalayıp yok etmek için her türlü yeniden üretimi, kopyayı, alıntılamayı meşru saydılar. Postmodern sanatçılar geçmişin tüm biçimlerini diledikleri gibi kullanarak yan yana getiriyorlardı. Artık herşey mübahtı, herşeye izin vardı. Kiç de bunlardan biriydi. Kiç, bazen kavramsal bir yapının içinde farklı bağlamlarda yeniden sunularak, bazen de geleneksel resim yoluyla kullanılıyordu. Jeff Koons, Odd Nedrum, Melamid ve Komar bunlara örnek teşkil eder. Kiç, modernist kar- şıtı bir form olarak, sanata dahil edilmişti (Aslışen, 2006:1). Postmodernist teorisyenlere göre, iler- lemeden yana olan sanat söylemi bağlamında bir sorunu ele alış biçimleriyle tarif edilen ve örneklenen kiç kavramı, modernizmin seçkin- ci ve dışlayıcı araçlarının başında gelir. Mo- dernizm bağlamında üstlenilmesi ya da mü- dafaa edilmesi çok zor olan bu kavram, post- modernizmle beraber pek çok açıdan tekrar ele alınmıştır. Kiçin ilk olarak müdafaası ya da ter- cih edilmesi, estetik bir sınıflandırma onayla- masını dağıtma, beğeninin ya da zevkin hiye- rarşi fikrine tecavüz etme ve modernizmin çoğu zaman yok saydığı formsal beceri, teknik ustalık gibi kavramları yeniden sahiplenme bağlamında, postmodern görüş tarafından benimsenmiştir. Buna, Odd Nerdrum'un 1999 ve 2000 yıllarında yazdığı manifesto niteli- ğindeki kiçi savunan makaleleri örnek olarak verilebilir. Odd Nerdrum'a göre, eğer insan bir atın sırtında uykuya dalarsa, at kayaya çarpmadan duracaktır. Burada araba bir sa- nat, at ise kiçtir. Ve yine, sanat yalnızca kendi mevcudiyeti için vardır ve işaret ettiği top- lumdur. Kiç, yaşama, hizmet etmekte, özen göstermektedir ve birey için vardır (Nerdrum, 1999: 7). 1990'lı yılların sanat piyasası bağla- mında pek çok küratör/eleştirmen tarafından günah keçisi ilan edilen, görsel karizmasını hedef alan ya da eski üstatları kaynak kabul eden bir teknik beceri anlayışı, Nerdrum tara- fından sahiplenilirken, aslında ironik olan, Nerdrum'un sanatının pek çok eleştirmen tarafından kiç olarak görülmeyecek oluşudur. Yinede Odd Nerdrum'un konumunu post- modernist anlayıştan ayıran ince bir ayrım olduğunu belirtmek gerekir. Postmodernizm kiçi başarı gösteremeyen bir güzellik gayreti- nin ironisi ve estetik bir başarısızlık dahilinde takdir ederken, Nerdrum'un tanımında kiç, gerçek, samimi bir güzelliğe hizmet etmekte- dir. Nerdrum'dan farklı olarak, eski üstadlara ait formsal teknikleri ve el becerisini kaynak almakla birlikte, spekülasyona sırtını dayayan bir anlayışla kendine mal ettiği (temellük) üslupları yüzeyselleştirerek kiç formüllere dönüştüren Glenn Brown ise bu yaklaşımın negatif bir örneği olarak gösterilebilir. Görsel Sanatlarda Avangard ve Kiç Olgusu 251 Kiç ikinci olarak, pop sanatının kalıtı ile ilişki içinde, tüketim toplumunun temsil ettiği ve postmodern süjeler tarafından özüm- senmiş olan değerleri bazen eleştirerek bazen selamlayarak gündüme getirmek için ele alınmıştır. Buna örnek olarak, Jeff Koons'un pornografik, bayağı kompozisyonları, kucağı- na bir maymunu oturttuğu cilalı, altın kapla- ma Michael Jackson heykelleri ile sergi alanı- na taşıdığı parlak kırmızı boyalı tencereleri veya lav lambaları ile Haim Steinbach verile- bilir. Resim 6. Jeff Koons, Michael Jackson, 1988 Son olarak ise, kiçin meydana gelme- sine neden olan öğelerin bilinçli bir şekilde taklit edilmesine dayanan ve bu biçimde plan- lanmış bir estetik yetersizliği, zevke dönüştü- rülmüş bir zevksizliği, takdir edilen bir baya- ğılığı hedef alan bir kategori olarak "Camp"in oluşması bağlamında, bu kavram, postmo- dern teori tarafından yeniden ele alınmıştır. Günümüz ortamında, yüksek sanatla kiçi karşılıklı konumlandıran ve ilkinin müda- faasını modernizme, ikincisininkini ise post- modernizme yönelten görüş de pek çok eleşti- riye neden olmuştur. Seçkinci yaklaşımların karşısında kiçin anti-estetik duruşunu takdir eden postmodernist görüşlere aykırı olarak, aslında bu iki kavramdan herhangi birinin değil, ikisinin ayrıştırılmasının yarattığı ikici- liğin yapı-bozumuna uğratılması gerektiğini müdafaa eden görüşler savunulmaktadır. Bu görüşler, Greenberg'ün yüksek sa- nat-popüler sanat ayrımının öngördüğü este- tik saflaştırma idealinin, aslında modernizmin belirleyici ya da tanımlayıcı bir niteliği olma- dığını ve önde gelen modernist sanatçıların da Greenberg'ün ana hatlarını belirlediği bu şiar kapsamında, yaşamdan ve popüler kültürden ayrıştırdıkları bir yüksek sanat anlayışı için uğraşmadıklarını dile getirmektedir. Bu çer- çevede, Amerikalı yazar Jonathan Fineberg modernizmin en önemli öğelerinden birinin, modernist sanatçıların içeriği oluşturan çeşit- liliğe karşı gösterdikleri kökten açıklık ve sergiledikleri "eklektisizm" olduğunu belirt- mektedir. Fineberg'e göre, Baudrillard ve Jameson gibi bazı teorisyenler sanatçıların eserlerini dikkatli bir şekilde incelemek yeri- ne, Greenber'ün teorileştirdiği yüksek sanat- düşük sanat düalizmini modernizmin belirle- yici bir öğesi olarak kabul ettiler ve daha son- ra yanlış bir düşünceyle postmodernizmi buna bir saldırı olarak nitelendirdiler (Fine- berg, 2014: 17). Bu görüşe koşut olarak, pop ya da kiç anlayışına dayanan öğelerle avan- gart ya da kavramsal sayılabilecek öğeleri yapıtlarında kullanan bazı sanatçılar, erken postmodernist yaklaşımların sergilediği ko- laycılığa kıyasla daha çapraşık ve karmaşık örnekler üretebilmişlerdir. Gerçekleştirdiği filmlerden, bunlara dair fotoğraf, enstelasyon ve performanslar- dan oluşan "Cremaster" serisinde; zaman za- man kiçe, mitsel ve masalsı öğelere, popüler 252 Gökçen Şahmaran Can muhayyilelere yer vermekle birlikte, son de- rece orijinal bir biçimsel anlayış ve varolan tasarım planını zorlayan kurgusuyla kişisel bir sanat dili geliştirmiş olan Matthew Barney, yüksek sanat ve düşük sanata dair unsurların karşılaştırıldığı fikrine örnek olarak gösterile- bilir. Matthew Barney'den çok daha farklı ve postmodernist bir anlayışla, kiç ve avangart ikiciliğini bilimsel bir ciddiyetle ele alır gibi görünerek bu ayırımın ulaşabileceği sonuçlar- la bir anlamda dalga geçen rus kökenli sanat- çılar Vitaly Komar ve Alex Melamid, birçok ülkede istatiki araştırmalar sonucu gerçekleş- tirdikleri "En Çok İstenilen Resimler" serisin- de, o ülkenin vatandaşlarına uyguladıkları anketlerle, o ülkenin sözde en beğenilecek ideal resmi ile en kötü resmini oluşturmuşlar- dır. Bilimsellik ve sosyoloji ile kurduğu sahte ve çarpık ilişkiyle kiç-avangard ikiciliği üzeri- ne eğlenceli bir yaklaşım olan bu çalışmalar, kiçin postmodernizm bağlamında yeniden ele alınmasının, klişe olmayan, orijinal bir örneği olarak durmaktadır. ______________________________ *Camp: Anti-estetik sınıflandırmaları oluşturan diğer kavramlara nazaran izafi bir güncelliğe sahip olan ve estetik terimce orijin olarak 1950 yılında eşcinsel argosundan geçiş yapan camp teriminin, kiç ile ortak bir payda üzerinden şekil aldığı söylenebilir. Yaratıcı olmaktan ziyade herkesçe benimsenen olduğu varsayılan formüllerin tekrarına dayanan, çoğu zaman ciddiye alınarak ve uğraşılarak ortaya konulan bir güzellik çabasının, amaç- lanmadan, farkına varmadan içine düştüğü zevksizliği işaret eden kiç kavramının bağıntı- lı masumiyeti yanında, camp, kendisini so- kakta taşlayıp sahnede alkışlayan kalabalık- tan, orantısız gösterişliliği ve cafcaflı bayağılı- ğıyla inkitam almaya çalışan bir travesti kadar edepsiz durmaktadır.(Bkz. Sonntag, 1964: 1) Resim 7. Matthew Barney, Cremaster Cycle, 1994-2002 Görsel Sanatlarda Avangard ve Kiç Olgusu 253 Resim 8. Vitalay Komar ve Alex Melamid, En Çok İstenilen Resimler, 1989 SONUÇ Modernizmde Avangard sanat, kül- tür, hakikat tanımları dahilinde kabul edilmiş kuralları sarsıp sınırlarını değiştirmeyi amaç edinmişti. Ve otonom bir sanat olarak, yaratı- cılığa, biricikliğe dayanan yaşamdan ayrı, kurmaca bir evrensel estetik oluşturmak ama- cındaydı. Sanatçılar ve teorisyenler bunun dışındaki girişimleri kötüleyip kiç olarak ta- nımladılar. Örneğin Kulka, kiçi sanat olmayan farklı bir estetik kategori olarak tanımlar. 1950'li ve 1960'lı yıllarla birlikte başladığı düşünülen post-modern dönüşüm, Moder- nizmin tüm normlarına, değerlerine saldırdı. Modernizmin iyi olmadığını düşündüğü tüm formlar, özellikle popüler kültür geniş bir kabul görüyordu. İlk kırılma noktası, pop- art'ın kiç olarak kabul gören ticari kültürü sanata dahil etme girişimiydi. Modernizm, kiçi reddederken, pop-art onu kabul etti. Do- layısıyla, pop-art'ın sanat ile kiç arasındaki ayırımı ortadan kaldırdığı söylenebilir. İlerici sanat söylemi bağlamında çeşitli yaklaşımlar- la tarif edilen kiç kavramı, postmodernist teorisyenlere göre, modernizmin seçkinci ve dışlayıcı araçlarının başında gelir. Modernizm dahilinde müdafaa edilmesi çok zor olan bu kavram, postmodernizmle birlikte pek çok açıdan tekrar ele alınmıştır. Kiçin müdafaa edilmesi ya da tercih edilmesi, estetik bir hiyerarşi kabulünü da- ğıtma, beğeninin ya da zevkin sınıflandırıl- ması fikrine saldırma ve modernizmin çoğu zaman inkar ettiği biçimsel beceri, teknik us- talık gibi kavramları yeniden sahiplenme bağlamında, postmodern görüş tarafından sahip çıkılmıştır. Ancak, günümüzde yüksek sanat ile kiçi karşılıklı konumlandıran ve yük- sek sanatın müdafaasını modernizme, kiçi ise postmodernizme atfeden düşünce anlayışları da pek çok eleştiriye maruz kalmıştır. Seçkinci yaklaşımların karşısında kiçin anti-estetik duruşunu takdir eden postmodernist düşün- celere karşıt olarak, aslında bu iki kavramdan herhangi birinin değil, ikisinin ayrıştırılması- nın yarattığı ikiciliğin yapı-bozumuna uğra- tılması gerektiğini müdafaa eden görüşler dile getirilmektedir. KAYNAKÇA Artun, A. (2004). Peter Bürger'in Avangard Kuramı Üzerine Sunuş Yazısı, İstan- bul: İletişim Yayınları. Aslışen, M. (2006). Postmodern Süreçte Kitsch Olgusu, (Yayınlanmış Y.L.T.). İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü. Broch, H. Yazın Eleştirisi Üzerine Makaleler. II. Paragraf Burger, P. (2004). Avangard Kuramı, Çev: Erol Özbek. İstanbul: İletişim Yayınları. Fineberg, J. (2014). 1940'tan Günümüze Sa- nat, İzmir: Karakalem Kitabevi Yayın- ları, Çev: Göral Erinç Yılmaz, Simber 254 Gökçen Şahmaran Can Atay Eskier. Greenberg, C. (1939). Avangard ve Kitsch, New York: Partisan Review. Kahraman, H. B. (2002) Sanatsal Gerçeklikler, Olgular ve Öteleri, İstanbul: Everest Yayınları. Kulka, T. (2014). Kitch ve Sanat, İstanbul: Altıkırkbeş Yayın. Nerdrum, O. (1999). Kitsch The Difficult Path, Artnews Kasım. Sonntag, S. (1964). Notes on "Camp", New York: Partisan Review. Yılmaz, M. (2004). Sanatın Felsefesi Felsefenin Sanatı, Ankara: Ütopya Yayınevi. Kavrakoğlu, F. (2017). Avangard ve Neo- Avangard Karşılaştırması, http://blog.kavrakoglu.com/avangard-ve-neo- avangard-karsilastirmasi/ adresinden 16.12.2016 tarihinde erişildi. http://blog.kavrakoglu.com/avangard-ve-neo-avangard-karsilastirmasi/ http://blog.kavrakoglu.com/avangard-ve-neo-avangard-karsilastirmasi/