The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/JASSS7694 Number: 71 , p. 303-318, Autumn II 2018 Araştırma Makalesi / Research Article Yayın Süreci / Publication Process Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date - Yayın Kabul Tarihi / Article Acceptance Date 08.06.2018 30.08.2018 Yayınlanma Tarihi / The Published Date 30.09.2018 MUSTAFA TUNÇALP VE TUFAN DAĞISTANLI SERAMİKLERİNDEKİ KUŞ HEYKELLERİNİN FORM, RENK VE EK MALZEME AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ MUSTAFA TUNCALP AND EVALUATION OF BIRD SCULPTURE ON TUFAN DAGISTANLI`S CERAMIC IN TERMS OF FORM COLOR AND ADDITIONAL MATERIALS Dr. Öğr. Üyesi Gonca Hülya Yayan ORCID ID: https://orcid.org/0000-000 Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü, gyayan@gazi.edu.tr Öğrt. Mehmet Ali Gökdemir ORCID ID: https://orcid.org/0000-0002-5100-5026 Hacı Ali Mungan Ortaokulu, Nusaybin-Mardin / MEB, maligokdmr@gmail.com Öz Sanat, sanatı icra eden ile izleyici arasında, topluluklar arasında ve bunlardan daha önemlisi çağlar arasında bir iletişim aracıdır. İnsanlar sanat nesnesini ortaya ko- yarken değişik araçlar kullanarak bu ürünlerini karşı tarafa farklı biçimlerde sunmuşlar- dır. Bu bilgiler ışığında düşünüldüğünde sanat olgusu, yüklenen anlam açısından farklı disiplinler olarak ele alınır. Bu disiplinler içerisinde seramik ürünler, binlerce yıl boyun- ca günlük kullanım eşyaları olarak üretilmişlerdir. İnsanların çok eski çağlardan beri yaptıkları seramik, kilin değişik yöntemlerle şekillendirmişlerdir. Yirminci yüzyılın son- larına doğru Pablo Picasso ve Joan Miro gibi dahi sanatçıların büyülü dokunuşlarıyla se- ramik, zanaat olmaktan kurtulup, sanat olarak popülerleşmiştir. Batıda heykelde mal- zeme olarak seramikte kullanımı 1925 li yıllarda başlamışken, ülkemizde bu durum 1950'lerde Füreya Koral'ın öncülüğünde başlar 1970'lerde gelişerek devam etmiştir. (Mü- https://orcid.org/0000-000 file:///C:/Users/DELL/gyayan@gazi.edu.tr https://orcid.org/0000-0002-5100-5026 file:///C:/Users/DELL/maligokdmr@gmail.com 304 Gonca Hülya Yayan & Mehmet Ali Gökdemir layim Oral, 2005). Bu sanatçıların çalışmalarıyla ülkemizde şekillenmeye başlayan sera- mik heykel, Ayfer Karamani ve Jale Yılmabaşar gibi önemli sanatçıların eserleriyle hak ettiği yere ulaşmıştır. Günümüzde de kuşlardan ilham alarak eserler üreten Mustafa Tunçalp ve Tufan Dağıstanlı gibi seramik sanatçılarının seramik heykel alanında önemli eserler verdikleri bilinmektedir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden literatür taraması ve doküman ince- lemesi yöntemleri kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda, Her iki sanatçının eserlerini form, renk ve kullanılan ek malzeme gibi değişkenler açısından değerlendirdiğimizde, farklı formlar kullanıp zaman zaman formları soyutlayıp detaylardan arındırdığını gör- mekteyiz. Bu çalışmada, modern Türk seramik sanatının önemli sanatçılarından olan Mustafa Tunçalp ve Tufan Dağıstanlı’ nın eserlerini form, renk, ve ek malzeme kullanımı gibi değişkenler açısından incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Seramik, Modern Türk Seramik Sanatı, Form, Renk, Ek Malzeme Abstract Art is a communication tool between the person performing it and the audience and societies and more importantly between ages. When exposing an art object People presented those products of theirs to the audience via using different tools.When it is thought in the light of these information the fact of art is addressed as a different disci- pline within the meaning imposed to it. Among those disciplines ceramic products have been produced as daily use items for thousands of years. The ceramic art that people performed since very early ages is formed via shaping clay with differenttechniques. Towards the end of twentieth centuryceramic became more popular when it is trans- formed from being a craft to being an art with the magical touches of artists such as Pablo Picasso and Joan Miro.Whereas ceramic use as a material in sculpture initiated in 1925 in the West, this usage started in 1950s in our country with the lead of FureyaKoral and kept progressing in 1970s. (Mülayim Oral, 2005)The ceramic sculpture that has been started to be shaped with those Works, reached its deserved place with the significant artworks of artists such as AyferKaramani and JaleYilmabasar. Today, it is known that artists such as Mustafa Tuncalp and TufanDagistanli create significant artworks in the field of ceramic sculpture with the inspirations of birds. In this work literature search and document inspection methods within the qualitative research methods were used.As a result of the research, when the artworks of the both artists are evaluated with the variables such as form, color, and additional ma- terials it is seen that they purified and abstracted the forms by using different forms from time to time. In this work, artworks of Mustafa Tuncalp and TufanDagistanli who are important artists of modern Turkish ceramic art are evaluated in terms of variables such as form, color and additional material usage. Key Words: Ceramic, Modern Turkish Ceramic Art, Form, Color and Addition- al Materials GİRİŞ Sanat ve Seramik Sanat, sanatı icra eden ile izleyici ara- sında, topluluklar arasında ve bunlardan da- ha önemlisi çağlar arasında bir iletişim aracı- dır. Böylelikle gerçek dünyanın yok edici un- surlarını kat ederek çağlar öncesini günümüze kadar getirmiştir(Ünver, 2002: 221). Çağlar öncesinden insan hayatında önemli bir yere sahip olan sanat, ilk başlarda mağara duvarla- rında sembolik resimler olarak kendini gös- terse bile, zamanla değişen ihtiyaçlar parale- linde üretilen bu ürünler daha estetik ve bi- çimsel yönden zengin olan eserlere dönüş- müştür. İnsanlar sanat nesnesini ortaya ko- yarken değişik araçlar kullanarak bu ürünle- rini karşı tarafa farklı biçimlerde sunmuşlar- dır. Bu bilgiler ışığında düşünüldüğünde Mustafa Tunçalp ve Tufan Dağıstanlı Seramiklerindeki Kuş Heykellerinin Form, Renk ve Ek Malzeme Açısın… 305 sanat olgusu, yüklenen anlam açısından farklı disiplinler olarak ele alınır. Bu disiplinler başta seramik olmak üzere, resim, müzik, dans ve heykel gibi alanlara ayrılabi- lir.(Ayaydın ve diğerleri, 2011: 4). İnsanların çok eski çağlardan beri yaptıkları seramik, kilin değişik yöntemlerle şekillendirilip, gerekli durumlarda sırlanarak, yeterince sertleşip dayanıklılık kazanana ka- dar yeterli ısılarda pişirilmesi bilimi, teknolo- jisi ve sanatıdır (Arcasoy, 1988: 1; Güner, 1987: 1; Uludağ, 1997: 142,Akt: Daşdağ, 2009: 22).İlk insanlar kimi zaman yağmurlu bir günde yumuşamış kil zemine basarak kimi zaman da su kaynakları yakınlarında balçık haline gelen kile dokunarak, kilin plastikliğini keşfetmişler ve bu malzemeden kullanacakları birtakım araç gereçler yapmışlardır. Tesadüfler sonu- cunda bu kil eşyaların, ısınmak veya yemek pişirmek için yakılan ateşle bir araya gelince, daha sağlam ve az geçirgen bir malzeme oluş- tuğu keşfedilmiştir (Jaquemart & Palliser, 1873). Seramik ürünler, binlerce yıl boyunca günlük kullanım eşyaları olarak üretilmişler- dir. Yirminci yüzyılın sonlarına doğru Pablo Picasso ve Joan Miro gibi dahi sanatçıların büyülü dokunuşlarıyla seramik, zanaat ol- maktan kurtulup, sanat olarak popülerleşmiş- tir. Bu dahi sanatçıların dokunuşlarıyla ayrı bir sanat dalı olarak yorumlanan seramik sanatı, günümüzde de popülerliğini artırarak korumaktadır (Daşdağ, 2009). Modern Türk sanatında seramik heykel Bir malzeme olarak seramik, yalnızca kendi alanında değil farklı dönemlerde farklı alanlarda da kullanılmıştır. Tarih boyunca heykel sanatında büyük bir öneme sahip olan seramik, üç boyutlu eserlerin üretiminde yer almıştır. ( Kaytan, 2009).Günümüzde de mo- dern seramik sanatı içinde, karşımıza çıkan 'Seramik Heykel', salt ve yetkin sanat niteliği- ne ulaşmıştır. Seramik heykel olarak, artık bir malzeme niteliğiyle plastik sanatlarda yer edinmiştir. Seramik, sadece sanatsal iletişim aracı olarak malzeme niteliğiyle kullanımının yanında, ayrıca eserde verilmek istenen ileti- şime bağlı olarak, mesajı güçlendirmek için başka malzemelerle de kullanılmaktadır. ( Uludağ, 1997). Batıda heykelde malzeme olarak seramikte kullanımı 1925 li yıllarda başlamışken, ülkemizde bu durum 1950'lerde Füreya Koral'ın öncülüğünde başlar 1970'lerde gelişerek devam etmiştir. (Mülayim Oral, 2005).Daha sonraları, seramik eğitimi için yurt dışına gönderilen İsmail Hakkı Oy- gar, Vedat Ar ve Hakkı İzzet gibi seramikçiler yurda dönünce seramiği bir malzeme olarak farklı ve özgün anlamda yeniden yorumla- mışlardır (Mülayim, Oral, 2005). Bu sanatçıla- rın çalışmalarıyla ülkemizde şekillenmeye başlayan seramik heykel, Ayfer Karamani ve Jale Yılmabaşar gibi önemli sanatçıların eser- leriyle hak ettiği yere ulaştığı söylenebilir. Günümüzde de kuşlardan ilham alarak eser- ler üreten Mustafa Tunçalp ve Tufan Dağıs- tanlı gibi seramik sanatçılarının seramik hey- kel alanında önemli eserler verdikleri bilin- mektedir. Orta Asya ve Türk kültüründe kuş ve güvercin sembolleri Dünya’nın en kadim uluslarından olan Türk ulusu, geniş bir coğrafyada farklı devletler kurarak, farklı ulus ve inançlarla buluşuşlardır. Bu vasıtayla, oldukça zengin bir kültür mirasına sahip olmuşlardır. Bu güçlü kültür hazinesinin en önemli parçala- rından biri de kuşkusuz din ve sosyal yaşamla beraber şekillenen sembollerdir. (Çatalbaş, 2011:49).Çünkü sembol, genellikle direkt açık- lanamayan, bir nesneye işaret etmeyen ve çok mana ve kavramı içinde barındıran kavram- lardır. Öyle ki felsefeden dine, mitolojiden sanata, dilden bilime dek uzanan anlatım şekilleri ve hatta tüm bu alanların (anlatım) ve biçimin sembol olabilmesi İçin anlama işaret etmesi gerekmektedir. Herhangi bir nesne, kavram, duruş, ifade kapsadığından soyut bir nitelik taşımaktadır. Bir başka deyişle anlatı- lamayan, kanıtlanamayan, duyularla algıla- 306 Gonca Hülya Yayan & Mehmet Ali Gökdemir namayan soyut kavramları işaret etmektedir ( Alp, 2009). Orta Asya ve Anadolu’daki bütün Türk topluluklarında başta kuşlar olmak üze- re farklı hayvan türleri sembol olarak sıkça kullanılmışlardır. Örneğin, kartal Türklerde önemli bir yer edinmiş ve Türklerin milli sembollerinden biri olmuştur (Kafesoğlu, 2000 ).Özellikle Göktürk ve Uygurlarda kartal ve diğer yırtıcı kuşlar hükümdar veya beyle- rin koruyucu ruhu ve hukuki sembolü olmuş- tur. İslamiyet’ten sonra da kartal, hükümdar- lık, güç ve kuvveti temsil etmiş, bazen arma- larda da kullanılmışlardır (Ögel, 1998). Genel olarak kuşlar, ruhların sembolü olarak görül- müşlerdir. Cenneti temsil ettiklerine inanılan bu hayvanların, insan şekline girip şamanları koruduklarına inanılmıştır. Bu gruba giren kuşlar, başta güvercin olmakla beraber kuğu, kaz, ördek, sülün, saksağan, turna, karga, ördek, tavus ve bıldırcın şeklinde sıralanabi- lir. Bu kuşlardan güvercin uzun hayatı temsil ettiğinden dolayı, İslam dininin kabulünden sonra da önemini korumuş ve el sanatlarında figür olarak sıkça karşımıza çıkmıştır. (Çoruh- lu, 1999). Ayrıca, şiir dilinde aşkı sembol eden güvercin, Nuh tufanının bitimini gaga- sıyla taşıdığı zeytin dalı ile müjdelediği imajı- nın zihinlerde yerleşmiş olması, onu eskiler- den beri kötü günlerin bitiminin ve barışın evrensel simgesi haline getirmiştir. Hitit inan- cında tarıca Kubaba ve Yunan –Roma mitolo- jisinde Afrodit’in simgesi olan güvercin, Hı- ristiyanlıkta da kutsal ruhu temsil edip, dişi ve rengi de beyazdır. Günümüzde bereket, saflık ve iyiliği sembol eden güvercin, talih oyunlarında, kazanan kimsenin başına konan bir talih kuşu olarak yorumlanır (Ersoy, 2007). Türk Çini Sanatında Hatayi desenler Hatayi desenlerin geleneksel Türk çi- ni sanatında önemli bir yere sahip olduğu bilinmektedir. Hatayi desenler, Orta Asya Hatay bölgesi kökenli desenler olup, üsluplaş- tırılmış çiçek, yaprak, tomurcuk ve filizlerden oluşmaktadırlar. Bu desenlere Hatay Türkle- rinin deseni anlamında Hatayi denilmiştir. Hatayi motiflerin kaynağını tamamen doğa- daki çiçekler oluşturmaktadır. Bu motifler çiçekler göre farklı isimler alırlar. Altı yaprak- lı olanlara şeş berk, beş yapraklılara penc berk, dört yapraklılara ciyar berk üç yapraklı- lara se berk denilir. (Aker, 2010: 12,13). Renkler ve Anlamları Beyaz rengin, Türklerin en eski inanç- larından olan Şamanist dönemle ilgili bazı manevi inanışlardan kaynaklanarak ululuk, adalet ve güçlülük anlamları kazandığı gö- rülmektedir(Genç 1997:7). Sarı renk Türklerin çizmelerinin rengi olarak uzun yıllar kulla- nılmıştır. Halk arasında bugün de çok yaygın olarak kullanılan ‚Sarı Çizmeli Mehmet Ağa‛ deyiminin de kaynağı bu tarih ve kültür gele- neğine dayanmaktadır(Genç, 1997: 32). Gök rengi olan mavi Türklerin inancında her za- man ululuğun ve yüceliğin sembolü olmuş- tur. Mavi gök rengi olması itibariyle sonsuz- luğu, emniyet ve huzuru telkin eder. Ruhlar âlemini barındırır. Mavi aynı zamanda suyun rengi olarak da düşünülür ve hayatın esası su‘dur (Kırımhan, 2004). Kara/ Siyah renk Türklerde binlerce yıldan beri kuzeyin sembo- lü olarak kullanılmıştır. Çünkü çeşitli kavim- ler ile kültürler, kuzeyin karanlıklar ülkesi olduğu üzerinde birleşmişlerdir. Müslüman- lar da kuzeye ‚Diyar-ı Zulmet‛ demişlerdir. Bundan dolayı Türkler, kuzeyle ilgili ne varsa onları kara kelimesi ile tanıtmışlardır. Kuzey- den esen rüzgârlar bile ‚Kara Yel‛ diye ad- landırılmıştır. Diğer taraftan ‚Kara kış‛ keli- mesi çetin, zorlu, şiddetli kış anlamında- dır(Genç, 1997: 40-41). Orhun kitabelerinde olsun, Dede Korkut ‘ta olsun kara renk bir yas, bir ızdırap, bir acının karşılığıdır. Hay- vancılık geçim kaynağı olduğu için yeşermeyi temsil eden yeşil Türklerin hayatında önemli rol oynamıştır. Orta Asya Türklerinde de yeşi- lin hâkimiyet sembolü ve bayrak rengi olarak yaygınlık kazandığının bir işaretidir. Tarihsel süreçte İstanbul’un fethi sırasında Fatih’in gemisinde yeşil sancak olduğu kaydedilmiştir (Kafalı, 2004). Altın yaldız, başta Türkler ol- mak üzere, Bizanslılarda, Romalılarda ve daha birçok uygarlıkta asaleti ve zenginliği sembol ettiğinden dolayı, gerek takı gibi gün- Mustafa Tunçalp ve Tufan Dağıstanlı Seramiklerindeki Kuş Heykellerinin Form, Renk ve Ek Malzeme Açısın… 307 lük kullanım eşyalarında gerekse de sarayla- rın içerisinde dekoratif amaçlı kullanılan eşya- larda sıkça kullanılmıştır. Aynı zamanda altın yaldız insanlara zenginlik ve lüksü çağrıştırır. ( Yüksekbilgi, 2017: 79) Bu çalışmanın amacı, modern Türk seramik sanatının önemli sanatçılarından olan Mustafa TUNÇALP ve Tufan DAĞISTANLI’ nın eserlerini form, renk ve kullanılan ek mal- zeme açısından değerlendirmektir. Bu amaçla aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır: 1. Mustafa TUNÇALP ve Tufan DAĞISTANLI eserleri arasında form konu- sunda nasıl bir farklılık vardır? 2. Bu sanatçıların eserlerinde renk açı- sından nasıl bir fark vardır? 3. Bu sanatçıların eserleri arasında kullanılan ek malzeme açısından nasıl bir fark vardır? .Bu çalışma modern Türk seramik sa- natının önemli sanatçılarından, Mustafa Tun- çalp ve Tufan Dağıstanlı’nın beşer eserleri ile sınırlıdır. Bu araştırmada, modern Türk sera- mik sanatının önemli iki sanatçısı Mustafa TUNÇALP ve Tufan DAĞISTANLI’nın eser- lerini inceleyebilmek için nitel araştırma mo- deli kullanılmıştır. Nitel araştırma, gözlem, görüşme, doküman analizi gibi nitel veri top- lama yöntemlerinin kullanıldığı, algıların ve olayların doğal ortamda gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya konmasına yönelik nitel bir sürecin izlendiği araştırma olarak tanımlan- maktadır (Yıldırım ve Şimşek, 2011: 39). Bu araştırmada da, doküman incelemesi ve litera- tür taraması yoluyla sanatçıların eserleri ince- lendiğinden nitel araştırma modeli kullanıl- mıştır. Araştırmanın çalışma kapsamını Mus- tafa TUNÇALP ve Tufan DAĞISTANLI’nın beş ereserleri oluşturmaktadır. Bu sanatçıların ikisi de eserlerinde kuş ve güvercin formu kullanmış olmalarından dolayı seçilmişlerdir. Bu çalışmada, nitel araştırma yöntem- lerinden biri olan doküman incelemesi yön- temi kullanılarak veriler toplanmıştır. Dokü- man incelemesi, araştırılması hedeflenen olgu ya da olgular hakkında bilgi içeren yazılı ma- teryallerin analizini kapsamaktadır (Yıldırım ve Şimşek, 2011). Diğer bir deyişle, bir çalışma ile ilgili olan kayıt ve belgeleri toplayarak belirli sisteme göre kodlayıp inceleme işlemi- dir (Karasar, 2012). Bu çalışmada da, Mustafa TUNÇALP ve Tufan DAĞISTANLI’nın kuş ve güvercin formlu beşer eserleri incelenmiştir. Çalışmada da, araştırmacılar tarafından araş- tırmanın amacına dayalı olarak Mustafa TUNÇALP ve Tufan DAĞISTANLI’nın kuş ve güvercin formlu eserleri belirlenmiş ve bu sanatçıların eserleri ile ilgili görsel kaynaklara ulaşılmıştır. Bu çalışmada da, araştırmacılar söz konusu sanatçıların eserlerine ulaşmışlar- dır. Bu da araştırmanın güvenirliğini sağla- maktadır. Ulaşılan dokümanlar, belirli bir sistem içerisinde incelenmelidir. Bu çalışmada da, araştırma kapsamında eserler tek tek ince- lenip benzer özellikleri taşıyıp taşımadıkları belirlenmeye çalışılmıştır. Mustafa TUNÇALP ve Tufan DAĞISTANLI’nın eserlerindeki kuş ve güvercin formları incelemek amaçlandı- ğından betimsel analiz kullanılmıştır. Yıldı- rım ve Şimşek’e (2011) göre betimsel analiz, elde edilen bulguları düzenlenmiş ve yorum- lanmış bir biçimde okuyucuya sunmak ama- cıyla yapılır. Betimsel analizde, elde edilen veriler daha önceden belirlenen temalara göre özetlenip ve yorumlanabilir. Bu araştırmada da, elde edilen bulgular hat ve kaligrafi sana- tının genel özellikleri ve yazı karakterleri göz önünde bulundurularak özetlenip yorum- lanmıştır. Bu aşamada, elde edilen bul- gular raporlaştırılmalıdır. Bu araştırmada da, elde edilen bulgular raporlaştırılmıştır. BULGULAR VE YORUM Mustafa TUNÇALP Kimdir? 1966 yılında İstanbul Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksekokulundan mezun olan Tunçalp, 1967-1987 yıllarında farklı ku- rumlarda seramik sanatı ile ilgili arasında araştırmalar ve denemeler yaptı. Belli bir dö- 308 Gonca Hülya Yayan & Mehmet Ali Gökdemir nem Dokuz Eylül ve Hacettepe Üniver- sitelerinde çalışmıştır. İkisi yurtdışında olmak üzere toplam dokuz kişisel sergi açan sanatçı, çok önemli dokuz tane ödülü bulunmaktadır. Halen Çanakkale Seramik Fabrikasında sanat danışmanı olarak çalışmalarını sürdüren Mus- tafa Tunçalp, sanatını özgürlük ve kuşlar olarak tanımlamaktadır (Tur- kishny,2012).Seramik sanatında yarım asrı geride bırakan ve ülkemizde konusunda en çok ürün veren sanatçılarından biri olan, de- ğerli seramik ustası Mustafa Tunçalp, çamur- la iç içe geçirdiği başarı dolu yıllarını, hiç tü- kenmeyen ‚heyecan‛ına borçlu olduğunu ifade eder. ‚Güvercinler‛ ve ‚Anadolu‛ ise bu heyecanın vazgeçilmezleri, Tunçalp’ın ismi ile özdeşleşen ilham kaynaklarıdır. Şiir dilinde aşkı sembol eden güvercin, Nuh tufanının bitimini gagasıyla taşıdığı zeytin dalı ile müj- delediği imajının zihinlerde yerleşmiş olması, onu eskilerden beri kötü günlerin bitiminin simgeleyen barışın ve özgürlüğün evrensel simgesi haline getirmiştir. Hitit inancında tarıca Kubaba ve Yunan –Roma mitolojisinde Afrodit’in simgesi olan güvercin, Hıristiyan- lıkta da kutsal ruhu temsil edip, dişi ve rengi de beyazdır. Günümüzde bereket, saflık ve iyiliği sembol eden güvercin, talih oyunların- da, kazanan kimsenin başına konan bir talih kuşu olarak yorumlanır (Ersoy, 2007). Nite- kim sanatçı da ‚Kuşlar daima özgürdür. İste- dikleri yere uçar ve konarlar. Ben de hep on- lar gibi özgür olmak istemişimdir‛ diyerek, eserlerinde kullanmış olduğu kuş ve güvercin metoforları ile ilgili bizlere ipucu vermektedir. Sanatçı uzun yıllar devam ettirdiği çalışma- larını ‚Çamurla Yoğrulan 50. Yıla Merhaba‛ adlı sergisiyle taçlandırmıştır (Perakende, 2013). Resim-1: Mustafa Tunçalp, Güvercin (2012) Seramik, 30x35x20 Eserin Analizi: Sanatçının şekil-1 deki eserine baktığımız vakit, form itibariyle stilize edilmiş bir güvercin formu görmekteyiz. Form, kanat, tüyler ve ayak ayrıntıları gibi detaylardan arındırılarak sade ve yuvarlak hatlarla ifade edilmiştir. Güvercinin gövdesi- ne göre küçük olan stilize edilmiş başının hafiften arkaya dönük olması zarif bir hayvan olan güvercin formuna daha da narinlik kat- mış durumdadır. Yine arkaya doğru kıvrılmış baş, formu simetri ve monotonluktan kurtara- rak daha estetik görünmesine imkan vermiş- tir. Eseri ayakta tutan dikdörtgen prizma şek- lindeki kaide ise, heykelin yuvarlak hatlarına keskin bir zıtlık oluşturarak, eseri daha da ilgi çekici hale getirmektedir. Eserin üzerinde herhangi bir dekor unsuru bulunmamakla beraber, sırın form üzerindeki açık koyu ve orta renk değerleri, bazı yerlerde yanık rengi- ne dönüşmesi ve yer yer tamamen siyaha dönüşmesi, eserin üzerinde bir doku etkisi yaratarak izleyiciye bir görsel şölen sunmak- tadır. Eserin Yorumu: Sanatçı eserindeki güvercin formu ile, kendisinin de bir söyleşi- de belirttiği gibi özgürlüğe bir gönderme yapmıştır. Mitolojide güvercin motifiyle anla- tılmak istenen özgürlük ve tantı arasında Mustafa Tunçalp ve Tufan Dağıstanlı Seramiklerindeki Kuş Heykellerinin Form, Renk ve Ek Malzeme Açısın… 309 kurulan bir bağdır. Kuş gibi özgür bir şekilde uçabilmek, her insanın arzuladığı bir şeydir. Sanatçımızda yapmış olduğu bu seramik ese- rinde güvercinle aslında bu özgürlüğe bir gönderme yapmaktadır. Kullanmış olduğu yeşil rengin tonlarıyla huzura vurgu yapılmış- tır. Eserde hakim olan yuvarlak hatlar sanat- çının içindeki dinginliğe ve sükunete yorum- lana bilirken kaidedeki köşeli form da sanat- çının iç dünyasındaki kırılmalara, huzursuz- luklara ve kaybetmişliklere bir gönderme yapılmıştır. Eserdeki güvercin formunun ar- kaya bakıyor vaziyette olması da, sanatçının geçmişine duyduğu özleme, geçmişte yaşadı- ğı pişmanlıklara ve geçmişinde bıraktığı biri- lerine duyduğu özleme gönderme olabileceği şeklinde yorumlanabilir( Resim-1). Resim-2: Mustafa Tunçalp, Güvercin (2012) Seramik, 30x35x10 Eserin Analizi: Sanatçının bu eserin- de uyuyan bir kuş formu görülmektedir. Bu formda, kuşun gövdesinden dışarı doğru çıkık olması gereken kafası, kuyruğu ve ayak- ları gibi uzuvlar, gövdesiyle birleşmeye baş- lamış, form daha da yuvarlak ve sade bir hal almıştır. Çıkıntılarından kurtulmuş yuvarlak gövdeyi, öne doğru eğilmiş ve gövdeyle bir- leşmeye yakın vaziyetteki başın yuvarlaklığı takip ederek bir tekrar oluşturduğu söylenebi- lir. Bu tekrarda gövdenin büyük yuvarlak, başın da küçük yuvarlak niteliğinde olması ayrıca küçük büyük dengesini de sağlamak- tadır. Eserde hem yuvarlak hat tekrarı hem de büyüklük küçüklük ilişkisi tasarımı daha etkili hale getirdiği söylenebilir. Ayrıca eser- de, uzuvlarından arındırılmış yuvarlak kuş formunu, dikdörtgen prizması şeklindeki kaidenin keskin hatları ustaca dengelenmiştir. Sanatçı eserlerinde eseri tamamlayan kaide şekilleri seçerek, eserlerini daha da dikkat çekici hale getirmiştir. Eserde form ustalığının yanında renkler de ustalıkla uygulanmıştır. Kuş formunun sırt ve başının üst taraflarında görülen siyaha yakın koyulukların alta doğru geçişli bir biçimde açık maviye dönmesi ve bu açık rengin hemen altında da kaidenin tama- men siyah seçilmesinin de tesadüf olmadığı düşünülmektedir. Formun sırtındaki orta değerdeki renk tonu alta doğru açılarak kai- denin tamamen koyu rengi ile birleşmiştir. Bu durumun eserde açık, orta ve koyu değerler oluşturarak renk dengesini de sağlamıştır. Eserin Yorumu: Eserin detaydan arınmış, yumurtayı andıran formuyla üret- kenlik yanında, durgunluk ve sakinliğe bir gönderme yapılmıştır. Nitekim form da din- lenmekte veya uyumakta olan bir kuşu gös- termektedir. Uyku hali canlıların geçici bir şekilde dış dünyadan koptukları bir andır. Sanatçı uyuyan bir kuş formu ile, kendi iç dünyasına dönerek, dış dünyanın yoruculu- ğundan, sıkıntılarından ve stresinden uzak- laşmak istediğine vurgu yapmıştır. Formun sırtındaki siyah renk, asaletin ve tutkuya gönderme yapılmış, alt kısımlarda kullanılan mavi, sonsuzluğa, otoriteye, derinliğe ve ve- rimliliğe bir gönderme niteliğindedir (Resim- 310 Gonca Hülya Yayan & Mehmet Ali Gökdemir 2). Resim-3: Mustafa Tunçalp, Güvercin (2012) Seramik, 30x35x15 Eserin Analizi: Sanatçının bu kuş heykellini incelediğimiz vakit, formun iyice soyutlandığını görmekteyiz. Formda boyun kısmının uzadığını ve baş kısmının da küçüle- rek kuş formundan uzaklaşıp daha zarif bir şekle büründüğünü söyleyebiliriz. Arkaya dönük durumda olan küçük başın, gaga ve göz gibi ayrıntılardan arındırılmış olması, Tunçalp’ın eserlerinin genel dikkat çekici bir özelliğidir. Bu eserde de sanatçının diğer eser- lerinde yaygın bir şekilde kullandığı dikdört- gen prizması şeklindeki kaidenin köşeli hatla- rı, eserin yuvarlak hatlarını dengeler bir nite- liktedir. Renk konusunda tercihini sürekli mat ve soğuk renklerden yana kullanan sanatçı, bu eserde tamamıyla siyah renk kullanmayı tercih etmiştir. Parlak siyah form üzerindeki yine siyah renkteki mat dekorların, forma bir hareket katıp, durağan olmaktan kurtarmış olduğu söylenebilir. Bu bağlamda sanatçının, form ve renk gibi sanat öğelerini çok ustaca kullanıp izleyiciye sunduğunu söyleyebiliriz. Eserin Yorumu: Sanatçının bu güver- cin formunda boyun kısmının iyice uzaması, yükselmeye, dikkat çekmeye gönderme ya- pılmıştır. Başın arkaya dönük olması, geride bırakılmış bir şeylere, geçmişteki isteklere belki de gençliğe bir gönderme olabilir. Eser- de tamamıyla hakim olan siyah renk ise, asa- lete, tutkuya ve olgunluğa gönderme niteli- ğindedir ( Resim-3). Resim-4: Mustafa Tunçalp/ Kuş/ Seramik/ 34x42x52 Mustafa Tunçalp ve Tufan Dağıstanlı Seramiklerindeki Kuş Heykellerinin Form, Renk ve Ek Malzeme Açısın… 311 Eserin Analizi: Sanatçının bu eserin- de, artık kuş formundan ziyade tümüyle so- yut bir form görülmektedir. Daha önceleri küçülüp soyutlaşmaya başlayan kuyruk ve baş gibi uzuvların, bu eserde artık birer hafif çıkıntıdan ibaret olduklarını görüyoruz. Ese- rin genel şekli, kuştan çok artık bir karpuz dilimini andıran soyut bir hal almıştır. Bu eserde, sanatçının birçok eserinde karşılaştı- ğımız dikdörtgen prizması kaide bulunma- maktadır. Eser kendi gövdesinin üzerinde dengeli bir biçimde durmaktadır. Tunçalp bu eserde de siyah sır tercih etmiştir. Formun dışbükey tarafında parlak siyah sır kullanıl- mışken, içbükey kısmında mat siyah kullanı- larak bir denge sağlanmıştır. Eserin Yorumu: Formun genel şekline baktığımız vakit, formun kara çarşaf giymiş bir kadını andırdığını görebiliriz. Sanatçı bu formla, kadının toplumdaki statüsünü, maruz kaldığı baskıları ve bunlarla beraber kadının çarşaf aracılığıyla sosyal hayattan kendini soyutlamasını anlatmış olabilir. Belki de sa- natçı iç tarafta kullandığı mat siyahla insanın içindeki bunalımlara, sıkıntılara ve üzüntülere gönderme yapmıştır. Kullanılan siyah rengin hüznün rengi olması da adeta bu tahmini destekler niteliktedir. Aynı zamanda siyah renk bütün noksanlıkları ve kötülükleri örten bir renk olması da ayrıca bu eserde manidar bir nitelik kazandırmıştır.(Resim-4). Resim-5: Mustafa Tunçalp/Kuş/ Seramik/ 34x45x15 Eserin Analizi: Sanatçı, uçmaya ha- zırlanan bir kuş tasvir etmektedir. Formun genel yapısına baktığımız vakit, diğer eserler- de alışık olmadığımız bir ayrıntı olan kanat ve yukarı doğru uzanan başı temsil eden bir çıkıntı görmekteyiz. Formda genel olarak yuvarlak hat kullanılmış olmasıyla beraber, kanatların alt taraftan gövde ile birleştiği nok- tada az da olsa keskin hatlar göze çarpmakta- dır. Bu çalışmada da sanatçı kuşun ayakların- da detaylara girmemiş, ayakları dikdörtgen prizması şeklindeki kaidenin üzerinde düz duran bir çıkıntı olarak ele almıştır. Eserin gövdesinin üzerinde yer yer basılmış mühür dekorlar, esere bir doku katarak hareket ver- miştir. Tunçalp bu çalışmasında bakır rengi hafif yaldızlı sır kullanarak esere bir parlaklık vermiştir. Eserin bu parlaklığının alttaki koyu siyah kaidenin etkisiyle daha da dikkat çekici bir hal almıştır. Eserin Yorumu: Sanatçının bu eserin- de, kuşkanatlarını geriye doğru açar vaziyette olmasıyla ile uçmaya/ özgürleşmeye başlamak üzere olduğunun bir ifadesi niteliğindedir. Sanatçı ile yapılan bir söyleşide, sanatçı ‚Kuş- lar daima özgürdür. İstedikleri yere uçar ve konar- lar. Ben de hep onlar gibi özgür olmak istemişim- dir.‛ Şeklinde bir cümle kurmuştur. Sanatçı- nın bu cümlesinden hareket edecek olursak, sanatçının içindeki duygu ve düşünceleri bu 312 Gonca Hülya Yayan & Mehmet Ali Gökdemir uçmaya/ özgürleşmeye hazırlanan kuş heykeli ile hür olma ve hayalindeki yerlere gitme isteğine gönderme yapmıştır (Resim-5). Tufan DAĞISTANLI Kimdir? 40 yılı aşkın bir zamandır seramik sa- natçısı olan Tufan Dağıstanlı, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi mezunu olup, ça- lışmalarını kendisine ait atölyede eşi ile bera- ber yürütmektedir. Sanatın insan yaşamının ayrılmaz bir parçası olduğuna inanan sanatçı, Türkiye'de sanatçı olmanın güzel yanlarını vurgulayıp, rahatsız olunan yönlerinin de çok fazla olduğunu belirtmektedir. Sanatçı, rahatsız edici her şeyin altında sanat eğitimi eksikliği ve toplumun sanattan çok zanaata ilgi göstermesi olduğunu savunmaktadır. Sanat aracılığı ile insanların içlerindeki kötü- lüklerden ve çirkinliklerden arınarak ruh gü- zelliğine kavuştuklarını söyleyen sanatçı, ‚Sanat insan yaşamının olmazsa olmazı" di- yor. Eserlerinde kuş formu kullanan sanatçı, yapıtlarının her birinin bir Zümrüd-ü Anka olduğunu belirterek ‚ Onlar ateşten doğuyor- lar‛ demektedir. Zümrüd-ü Anka, doğu ve Anadolu sanat eserlerinde kullanılan efsanevi kuş figürlerinden biridir. Efsaneye göre çok büyük olan bu kuşun, kaf dağını ardında bilgi ağacına yapmış olduğu yuvası, güzel kokulu ağaç dallarıyla süsleyip yuvasıyla beraber kendini yakarmış. Her 500 yılda bir bir züm- rüd-ü anka kuşu küllerinden yeniden doğar- mış. Bu bağlamda sanatçı ateşte pişirdiği bu seramik kuşları için zümrüd-ü Anka benzet- mesi yaptığı söylenebilir(Tez, 2008).Sanatçı, kuşların özgür ve bağımsız olmalarından etkilenerek kuş formu çalıştığını renk olarak da turkuaz ve maviyi çok sevdiğini belirtmek- tedir. Ölene kadar seramik yapacağını belirten sanatçı, bir seferde 300 adet kuş heykeli sattı- ğı bir alman şirketi sayesinde yurt dışında da adını duyurmayı başarmıştır. (Hürriyet, 2016). A Resim-6: Tufan Dağıstanlı/ Kuş/ 9x40x0/2013 Eser Analizi: Sanatçının bu eseri ince- lendiğinde, sanatçının yuvarlak hatlardan yararlanarak bir anlatıma gittiğini görüyoruz. Limon şeklini andıran yuvarlak gövdeden, üzerinde sgrafitto tekniğiyle yuvarlak gözle- rin çizildiği bir baş ve arkada da kuyruk ola- rak düşünülmüş bir çıkıntı bulunmaktadır. Kuş formunun başının üstüne ince metal çu- buklarla monte edilmiş üç tane küre ile forma bir hareket katılmıştır. Kuşun seramik gövde- sini granit taştan yapılmış kaideye bacaklar olarak tasarlanmış iki demir çubuk bağlamak- tadır. Bu bağlamda, sanatçının seramikle be- raber taş ve metal gibi malzemeler de kullan- maktadır. Eserin sade ve sırlanmamış göğüs kısmına karşın, sırt kısmı oldukça gösterişli desenlerle süslenmiştir. Eserin Yorumu: Sanatçının bu çalış- Mustafa Tunçalp ve Tufan Dağıstanlı Seramiklerindeki Kuş Heykellerinin Form, Renk ve Ek Malzeme Açısın… 313 masında turnaya benzeyen bir kuş formu kullanması, uzak diyarlara göç eden bir kuş olan turnanın özgür ruhu ile istediği her yere giderek seyyah özelliğine gönderme yapılmış- tır. Sırt kısmında kullanılan desenlerin renkle- rine baktığımız vakit, kullanılan yeşil tonla- rıyla hakimiyete, ve özellikle altın yaldızlı sırlarla da asalete, zenginliğe gönderme yap- mıştır. Ayrıca bu renklerin, geleneksel Türk çini desenlerinde kullanılan renkler olduğu görülmektedir. Nitekim turna kuşu da Ana- dolu kültüründe asaletiyle ve eşine olan sada- katiyle bilinen bir kuştur. Bu bağlamda sanat- çının, bu eserinde asalete ve sadakate gön- derme yaptığını söyleyebiliriz. Ayrıca, sanatçı yarattığı modern formları geleneksel el sanat- larımızla yoğurarak sunmasıyla geleneksel sanatlarımızdan olan çini sanatını, modern seramik sanatıyla yoğurarak sunması oldukça önemlidir (Resim-6). Resim-7: Tufan Dağıstanlı/ Kuş/ 15x35x0/2013 Eser Analizi: Bu eserdeki kuş, sanat- çının sürekli kullandığı limon şekline benze- yen bir yuvarlak formu tamamlayan baş kıs- mından oluşmaktadır. Baş kısmının üstüne beş tane küçük misketimsi obje, ince metal çubuklar aracılığı ile monte edilmiştir. Göv- deyi granit kaideye bağlayan iki metal çubuk da kuş formunun bacaklarını oluşturmakta- dır. Dağıstanlı’nın kuş serisinin her parçasın- da olduğu gibi, bu eserde de gözler kazıyarak yüzey üzerinde oluklar açma koşulu ile oluş- turulmuş ve başın üstüne renkli küçük küre- ciklerle başın dekoru yapılmıştır. Toprağın doğal rengine dokunulmadan sade bırakılan göğüs kısmının aksine, sırt kısmı oldukça süslemeci bir yaklaşımla dekorlanmıştır. De- korda dikkati çeken bezemeler, yine Türk çini sanatında sıkça karşılaştığımız Hatayi desen- lerden, yaprak içerisinde beş çiçekle süslen- miş bir çiçek dalı görülmektedir. Bu desende, yaprağın içi çinilerde çok sık kullanılan mavi renge boyanmış olup, çiçeklerde de altın yal- dızlı renk kullanıldığı görülür. Eser Yorumu: Sanatçı bu eserinin de- korunda, orta damarı dört çiçekle süslenmiş dal olan yapraklı hatayi desen kullanarak bahara gönderme yapmış olabilir. Bahar mev- simi doğanın en canlı olduğu mevsim olma- sından dolayı insanın gençlik yıllarına benze- tilmektedir Sanatçı bu bahar dalı ile gençliği- ne güzel günlerine ve mutluluğa gönderme yapmıştır. Eserde baskın renkler mavi ve altın yaldız rengidir. Sanatçının bu eserinde mavi renk huzura dinginliğe gönderme yapılırken, altın yaldız rengi ile de, asalet ve zenginlik vurgulanmıştır. Nitekim sanatçının kendisi de bir söyleşisinde mavi, turkuaz ve yaldızlı renkleri çok sevdiğini belirtmiş olup, bu renkleri eserlerinde kullanmaktan zevk aldı- ğını da belirtmiştir (Resim-7). 314 Gonca Hülya Yayan & Mehmet Ali Gökdemir Resim-8: Tufan Dağıstanlı/ Kuş/ 35x130x0/2013 Eser Analizi: Sanatçı bu eserinde de daha önceki eserlerinde görmeye alışkın ol- duğumuz formu tekrarlamıştır. Formun üstü- ne yerleştirilmiş başta kazıma koşuluyla oluk- lar açılıp gözler çizilmiş ve başın üstünde beş adet küçük kürecik monte edilmiştir. Seramik gövdeyi ayakta tutan iki metal çubuk bacak görevi üstlenmiş olup, gövdeyi granit taştan yapılmış kare kaideyle birleştirmektedir. Ese- rin göğüs kısmında toprağın doğal rengini korumak için, herhangi bir renklendirmeye gidilmemiştir. Buna karşın sırt kısmında ma- vinin değişik tonları kullanılarak adeta bir mavi renk armonisi oluşturulmuştur. Kanat- taki tüyleri soyutlaması niteliğinde olan sgra- fitto çizgiler iki taraftan sırtın üzerinde ‚v‛ harfi şeklinde birleşmektedirler. Bu çizgiler- den her biri turkuaz renginin bir tonuna bo- yanmışlardır. Bu renk geçişi, kuyruk kısmın- da koyu iken boyna doğru gittikçe açılmakta- dır. Eserin başını üstüne monte edilmiş küçük topların rengi mavinin zıttı olan turuncu renkte boyanarak mavinin soğukluğu denge- lenmiştir. Eserin Yorumu: Bu eserde, sanatçı bir şeye odaklanmış vaziyette duran bir kuş for- mu ile hayatın hızı içerisinde odaklandığımız hedeflere gönderme yapmıştır. Kuş formunun sırt dekorunda kullanılan bir birleriyle kesişen oluklar hızlı yaşadığımız günlük yaşam içeri- sinde muhatap olmak zorunda olduğumuz insanların yaşantımızdaki yerlerine gönderme niteliğindedir. Ayrıva ‚v‛ ve ‚vav‛ harflerini andıran çizgilerle de tanrı ve insan arasında bir bağ kurulmaya çalışılmıştır. Ancak kulla- nılan turkuaz ve mavi tonlarına baktığımız vakit, bu yoğunluk içerisinde bir iç huzurun olabileceğinden söz edebiliriz. Çünkü, kuş formu hedefe ulaşmaya odaklanmış ve bu hedefe ulaştığı taktirde mutlu olacakmış gibi durmaktadır. Sanatçının mavi ve turkuaz rengine olan düşkünlüğünü bu eserde de net bir biçimde görülmektedir ( Resim-8). Resim-9: Tufan Dağıstanlı/ Kuş/ 15x35x0/2013 Mustafa Tunçalp ve Tufan Dağıstanlı Seramiklerindeki Kuş Heykellerinin Form, Renk ve Ek Malzeme Açısın… 315 Eser Analizi: Bu çalışmada, sanatçı- nın iki heykeli bir arada kompoze ettiğini görmekteyiz. Kompozisyonun iki parçasında da aynı yuvarlak form kullanılmıştır. Sanatçı- nın kuş serisinde gördüğümüz baş formu, sgrafitto gözler, kuşların tepelerine konulan küçük kürecikler, gövdeyi ayakta tutan birer çift metal çubuk ve kare gri granitten yapılmış kaideler görülmektedir. Sanatçının bu eserde de seramiğin yanında destekleyici malzemeler de kullanmıştır. Bu eserde, her iki kuş figü- ründe baş kısımlarındaki hareketleri saymaz- sak, benzer formlar mevcuttur. Sağ taraftaki figürün başı sola dönük bir biçimde uzanı- yorken, sol taraftaki formda baş, tamamıyla arkaya dönük ve gövdeye yapışık vaziyette- dir. Sanatçımız her iki figürde de toprağın, metalin ve granitin soğukluk veren renklerini sırt dekorlarında kullanılmıştır. Ayrıca figür- lerde yer alan, parlak sarı, turuncu, mavi ve yeşil renklerle; eserde bir sıcaklık sağlanmış- tır. Sağ taraftaki formun sırt kısmında, Sıgra- fitto bantlarla birbirlerinden ayrılmış mavi tonların arasında, Türk çinilerinde görmeye alışkın olduğumuz çiçek ve yaprak motifleri, sarı ve turuncu renklerle bir renk cümbüşü oluşturmuştur. Bu renk cümbüşü, kuşun te- pesine konulan mavi küreciklerle taçlandırıl- mış durumdadır. Sol taraftaki kuş formuna baktığımızda ise, sanatçının dekorda yine sgrafitto bantlarla ayırdığı alanı yeşil tonlar- da, merkezde ise parlak turuncu, sarı ile de geleneksel Türk çini motiflerini kullandığını görmekteyiz. Kompozisyonun bu parçasında sıcak ve soğuk renklerin ustaca dengelendiği- ni ve bu dengeyi daha da etkili hale getiren sarı küreciklerin kuşun tepesine monte edil- diği görülmektedir. Eserin Yorumu: Sanatçının bu düzen- lemede, toplumdaki kadın ve erkek ilişkileri- ne gönderme yapılırken, denge unsuru da düşünülmüştür. Sağ taraftaki kuş figürüne baktığımızda, ürkmüş dişi kuş figürü ve onu koruma çabasına girmiş bir tavır sergileyen diğer bir kuş figürü görülmektedir. Formun- daki hakim renge baktığımızda halk arasında erkek çocuklara yakıştırılan mavi rengin ağır- lıklı olduğunu görmekteyiz. Bu durum da adeta bu tahmini destekler niteliktedir. Form- ların dekorlarını yorumlayacak olursak, dişi- nin sırtında turuncu ve kırmızı ( Dinamizm ve canlılığa gönderme ) tonlarındaki alan içerisi- ne yerleştirilmiş tek bir hatayi deseni ile ba- har, yeniden doğuş ve kadın erkek arasındaki ilişkilerin canlılığına gönderme yapılmıştır. Erkek kuş figürünün dekorlarında birden fazla çiçek görülmektedir. Bu dekorlarda yer alan bu çiçek figürleriyle de toplumdaki kadın ve erkek ilişkilerindeki renklilikler ön plana çıkmaktadır. Resim-10: Tufan Dağıstanlı/ Kuşlar /2013/Almanya Eserin Analizi: Almanya’da bir şirke- tin bahçesinde sanatçının 300 kuş formlu ese- rinden oluşturulmuş bir düzenleme görül- mektedir. Düzenleme, kuş heykellerinin be- lirli bir düzen içerisinde art arda sıralanarak konulmasıyla oluşturulmuş olup, bir turna 316 Gonca Hülya Yayan & Mehmet Ali Gökdemir katarını andırmaktadır. Sanatçının bu düzen- lemeyi yaparken Anadolu kültüründe önemli bir yere sahip olan turnalardan etkilenmiş olabileceği söylenebilir. Bu düzenlemenin her bir parçasının formları birbirine benzemekle beraber büyüklükleri, dekorları ve renkleri birbirinden farklıdır. Dekorlarda sanatçının diğer eserlerinde görmüş olduğumuz gele- neksel Türk çini motiflerinin yanında Anado- lu uygarlıklarından esinlenilerek yapılmış dekorlar da mevcuttur. Eserin Yorumu: Sanatçının bu düzen- lemesi 300 adet kuş heykelinden oluşmakta- dır. Bu kuşlara baktığımız vakit, her biri diğe- rinden farklı şekillerde dekorlanmış ve süs- lenmiştir. Bu düzenleme ile sanatçı, küresel- leşmeye, kalabalıklaşan Dünyaya ve bu kala- balık içerisindeki farklı kültürlerdeki zengin- lik ve çeşitliliklere gönderme yapmış olabilir. Ayrıca artan nüfus yoğunluğuna rağmen insanların teknolojinin etkisiyle ve bireysel- leşmenin etkisiyle ‚ kalabalık içerisinde yal- nızlaşan insanoğluna‛ gönderme yapmış ola- bilir. Yine de bu düzenleme ile insanların bu birliktelikten mutlu olduklarını, birbirlerine farklı şeyler kattıkları, öğrettikleri ve öğren- dikleriyle de bir bütünü teşkil ettikleri anla- şılmaktadır. (Resim-10). SONUÇ Her iki sanatçının eserlerini form, renk ve kullanılan ek malzeme gibi değişken- ler açısından değerlendirdiğimizde, Tunçalp farklı formlar kullanıp zaman zaman formları soyutlayıp detaylardan arındırdığını söyleye- biliriz. Sanatçının kullanmış olduğu güvercin (Özgürlük fikrine gönderme) ve turna kuşu ( Asalet ve gezginciliğe gönderme) formların- da, kimi zaman baş, kanat ve kuyruk gibi uzuvlar uzatılarak forma hareket katılmış, kimi zamanda bu detaylar iyice eritilerek forma bir yuvarlaklık verme yoluna gidilmiş- tir. Makalemizde incelediğimiz sanatçımız Mustafa Tunçalp’a göre Tufan Dağıstanlı’nın form konusunda eserlerinin farklı ölçülerde olmasına karşın, birbirlerine benzeyen form- lar kullandığını söyleyebiliriz. Özellikle kuş- lar serisinde, kuşların baş hareketlerini ve ölçülerini göz önünde bulundurmasak, form- ların birbirinin tekrarı olduğunu söyleyebili- riz. Tunçalp’ın eserlerini renk açısından değerlendirecek olursak, sanatçının eserlerin- de daha çok soğuk ve koyu tonlarda renkler kullandığını görebiliriz. Nitekim sanatçının Resim-1 ve Resim-2 deki eserlerine baktığı- mızda, sanatçının bu eserlerde kullandığı mavi ve yeşil renklerinin, parlaklıktan uzak yer yer koyulaşan ve hatta bazı yerlerde ta- mamıyla siyaha dönen renkler olduğunu gö- rebiliriz. Formların tüm yüzeyleri sırlanmış olduğu için, eserlerde toprağın kendi doğal rengini görememekteyiz. Resim-3 ve Resim-4 de ise tamamıyla siyah rengin tonlarını kul- landığını görebiliriz. Sanatçının, Resim-5 deki çalışmada da yine bakır tonları kullanılarak, renk geleneğini bozmadığını söylemek müm- kündür. Dağıstanlı ise eserlerini renklendirir- ken, kuş formlarının baş ve göğüz kısımlarını sırlamadan bırakıp, eserin ana malzemesi olan toprağın kendi doku ve rengini izleyiciye tadında görme imkanı veriyor. Bu formlarda göğsün aksine sırt kısımlarında oldukça par- lak, fosforlu turuncular, kırmızılar, sarılar, maviler, turkuazlar ve yeşiller kullanıldığını söylemek mümkündür. Bu iki sanatçının eserlerini malzeme konusunda değerlendirecek olursak, Tun- çalp’ın seramiklerinde ana malzemeye ek olarak sadece eserleri ayakta tutan ve muhte- melen ahşaptan yapılmış olan kaideleri göre- biliriz. Bu bağlamda sanatçının eserlerinde, malzeme olarak seramiği yeterli bulduğunu ve bu tek malzeme ile mesajlarını gayet güçlü bir şekilde izleyiciye aktardığını söyleyebili- riz. Dağıstanlı ise malzeme konusunda Tun- çalp’a göre daha esnek davranarak, ana mal- zeme olarak kullandığı seramiği, metal ve taş gibi ek malzemelerle beraber kullanarak kompozisyonlarına farklı ve özgün bir anla- tım katmıştır. Bu bağlamda her iki sanatçının anlatımlarında ana malzeme olarak seramiği kulanmış olduklarını ancak Dağıstanlı’nın destekleyici malzeme kullanımını daha çok Mustafa Tunçalp ve Tufan Dağıstanlı Seramiklerindeki Kuş Heykellerinin Form, Renk ve Ek Malzeme Açısın… 317 tercih ettiğini söyleyebiliriz. Sonuç olarak, her iki sanatçının hey- kel çalışmalarında seramik malzemesini kul- lanarak kuş konusunu ele almalarına rağmen, ortaya çıkan eserlerin tamamen özgün olduk- larını görmekteyiz. Bu sonucun ortaya çıkma- sındaki etkenlerin, sanatçıların farklı kültür- lerde yetişmeleri, yaşantılarının farklı olması ve en önemlisi de farklı iç dünyalarına sahip olmalarının etkili olduğu söylenebilir. Bu bilgiler ışığında, bir sanatçının üreteceği eser- lerin, formu, özgünlüğü, verdiği mesajlar; sanatçının geçmiş yaşantısından, geldiği kül- türden ve duygu-düşüncelerinden derin izler taşıdığını söyleyebiliriz. KAYNAKÇA Alp, K. Ö. (2009). Orta Asya'dan Anadolu'ya kültürel sembollere giriş. Ankara: Efla- tun Yayınevi. Ayaydın, A. , Gökay-Yılmaz, M.,Üstün-Vural, D.,& Tuna, S. (2011). 1. Bölüm: Sanat nedir?.Alakuş, A.O. & Mercin, L. (Edt.). Sanat eğitimi ve görsel sanatlar öğretimi. Ankara: Pegem Akademi Yayınları. Çatalbaş, R. (2011). Türklerde hayvan sembo- lizmi ve din ilişkisi. Turan Stratejik Araştırmalar Merkezi Dergisi, 3(12), 49. Çoruhlu, Yaşar. (1999) , Türk Mitolojisinin ABC’si, İstanbul: Kabalcı Yayınevi. Daşdağ, F. E. (2009).Güzel sanatlar fakültelerin- de seramik tasarımı ile ilgili derslerde uy- gulanan yöntemlerin incelenmesi. Ya- yımlanmamış doktora tezi. Ankara. Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü Duby, G. and Daval, J. (2006). Sculpture From Antiquity To The Middle Ages, Tasc- hen, sayı. 120 Aker, S. (2010), Çini Tasarımı. Ankara: Detay Yayıncılık. Ersoy, Necmettin. (2007), Semboller ve Yorum- ları. İstanbul: Dönence Yayınları Genç, R. (1997) ‚Türk İnanışları ile Milli Gele- neklerinde Renkler ve Sarı-Kırmızı- Yeşil”, Atatürk Kültür Merkezi Yayını, Sayı:118, Ank Hürriyet Gazetesi, (2016). http://www.hurriyet.com.tr/43-yili- seramige-adanmis-bir-hayat-37274863 Adresinden 16.03.2018 tarihinde alınmıştır. Jacquemart, A. and Palliser, B. (1873). History of the ceramic art. London: Sampson Low. Kafalı, M. ‚Türk KültüründeRenk- ler‛http://www.akmb.gov.tr/ata/meti nler/ II_12.html (15.04.2018). Kafesoğlu, İ. (2000), Türk Milli Kültürü, İstan- bul: Ötüken Karasar, N. (2012). Bilimsel Araştırma Yöntemi. Ankara: Nobel Yayıncılık. Kaytan, E. (2009). Modern sanatta figüratif se- ramik heykeller. Yayımlanmamış yük- sek lisans tezi., İzmir. Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Enstitü- sü. Kırımhan, N.(2004) ‚Türk Kültüründe Yedi Rengin Anla- mı‛http://www.akmb.gov.tr/ ata/metinler(15.04.2018). Mülayim Oral, E. (2005), Türkiye'de Çağdaş Seramik Sanatının Gelişimi. www.anadolu.edu.tr adresinden 15.03.2018 tarihinde alınmıştır. Ögel, B. (1998) , Türk Mitolojisi, C. I, 3. Baskı, Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi Tez, Z. (2008), Mitolojinin Kültürel Tarihi, Doğu ve İslam Mitolojisi Mitolojik Söylenceler. İstanbul: Doruk Yayınları. Perakende, (2013). Erişim tarihi: 15.03.2018 :https://www.perakende.org/mustafa- tuncalp-bodrum-nurol-sanat- galerisinde-1342790895h.html Şimşek Yüksekbilgili, N. (2017) Renklerin Anlam Algısında Demografik Özellik- lerin Etkisi Üzerine Bir Araştırma. naimesim- sek.yuksekbilgili.com/wordpress/wp- http://www.hurriyet.com.tr/43-yili-seramige-adanmis-bir-hayat-37274863 http://www.hurriyet.com.tr/43-yili-seramige-adanmis-bir-hayat-37274863 http://www.akmb.gov.tr/ata/metinler/%20II_12.html http://www.akmb.gov.tr/ata/metinler/%20II_12.html http://www.akmb.gov.tr/%20ata/metinler http://www.akmb.gov.tr/%20ata/metinler http://www.anadolu.edu.tr/ https://www.perakende.org/mustafa-tuncalp-bodrum-nurol-sanat-galerisinde-1342790895h.html https://www.perakende.org/mustafa-tuncalp-bodrum-nurol-sanat-galerisinde-1342790895h.html https://www.perakende.org/mustafa-tuncalp-bodrum-nurol-sanat-galerisinde-1342790895h.html file:///C:/Users/DELL/naimesimsek.yuksekbilgili.com/wordpress/wp-content/.../bildiri-kitapcigi_Cilt_I.pd file:///C:/Users/DELL/naimesimsek.yuksekbilgili.com/wordpress/wp-content/.../bildiri-kitapcigi_Cilt_I.pd 318 Gonca Hülya Yayan & Mehmet Ali Gökdemir content/.../bildiri-kitapcigi_Cilt_I.pd Adresinden 18.03.2018 tarihinde alınmıştır. Turkishny, (2012). Erişim tarihi: 16.03.2018: http://www.turkishny.com/new- york/60-new-york/79289-turkevinde- mustafa-tuncalp-seramik-sergisi Uludağ, K. (1997). Seramik sanatının kimlik sorunu. Erişim tarihi: 15.03.2018. www.anadolu.edu.tr Ünver, E. (2002). Sanat eğitimi. Ankara: Nobel Yayınevi. Yıldırım, A. ve Şimşek, H. (2011). Sosyal Bilim- lerde Nitel Araştırma Yöntemleri. Anka- ra: Seçkin Yayıncılık. Citation Information/Kaynakça Bilgisi Yayan, G. H. ve Gökdemir, M. A. (2018). Mustafa Tunçalp ve Tufan Dağıstanlı Seramiklerindeki Kuş Heykellerinin Form, Renk ve Ek Malzeme Açısından Değerlendirilmesi, Jass Stu- dies-The Journal of Academic Social Science Studies, Doi num- ber:http://dx.doi.org/10.9761/JASSS77694, Number: 70 Autumn I 2018, p. 303-318. file:///C:/Users/DELL/naimesimsek.yuksekbilgili.com/wordpress/wp-content/.../bildiri-kitapcigi_Cilt_I.pd http://www.turkishny.com/new-york/60-new-york/79289-turkevinde-mustafa-tuncalp-seramik-sergisi http://www.turkishny.com/new-york/60-new-york/79289-turkevinde-mustafa-tuncalp-seramik-sergisi http://www.turkishny.com/new-york/60-new-york/79289-turkevinde-mustafa-tuncalp-seramik-sergisi http://www.anadolu.edu.tr/